top of page

Yaşamak İzmir Gibi


ree

Öyle ya;

Aşktır İzmir

İşvesi tam olduğu kadar en vefalı sevgili

Ne kadar oldu bilmem,

Kim bilir ne çok zaman biriktirmiştir dik duruşunda Saat Kulesi

Kış ortası fırtınalarını can siperhane ağırladığı gibi

Görülmemiştir ağustos sıcağına boyun eğmişliği

İzmir'e yakışandır

Hüznü kadar hürdür kahkahası, gem tutmaz neşesi

Kadını erkeği ne bilsin, henüz gelmemiş

Çok bilinmeyenli kızılca kıyamete bilenmeyi

Ilık bakışından harmanlanır bolluğu bereketi

Aylardan nisan yağmurları sanki

Havası, suyu

Öyle hoş sohbetli

Can taşıyorlarsa tamam

Çoktan öğrendik

İyi biliriz güvercinleri besleyip büyütmeyi

Hangimiz kafayı bir hoş edip toplamadık

Denizin tuzunu tenimize

Kokusunu ruhumuza yakıştıran meltemi

Kurtuluşsa eylül

Kurtuluşsa sonbahar

Kutlu günümüzdür

Gelsin güneşi buğulu sabahlar

Hazırız ve de delikanlı

Yetmişe dümen kıran kadını erkeği

Açtık bağrımızı

Esirgemedik, esen yele çoktan adadık sinemizi

Kordon boyu hür

Her gece hür

Öfkeleri siler mi yetmişlik

Kuyuya salsınlar ipi

Hüzünler, gülüşmeler

Dolaşır durur adımlar

Hepsi akşam dostlarla atılacak

İki tek rakıya kilitli

Demdedir dalgalar

Bir elden bir ele duyulsun

Çal zurnacı, doldur saki

Kıvransın belin, yalınayak dön

Vur defin gözüne

Gerdan kırmaların geceye yazılır

Savrulsun eteğin

Hediyemdir Gündoğdu Meydanı

Şıkırdasın zillerin, durma dön çengi...

Comments


bottom of page