AŞKLA KAYBETMEK AŞKI
- Zeliha Aydogmus
- Apr 23, 2021
- 2 min read

Merhaba sevgili Aşk. Nasılsın, nasıl gidiyor bu aralar hayat? Hala çok hırpalıyorlar mı seni? Hala kadrini kıymetini bilmiyor, hoyratça yok oluşuna sebep oluyorlar mı?
Doğru, sen de haklısın; bilerek ya da bilmeyerek, değişen ne ki! Farkında olmadan topuklu ayakkabılarımızla dalıyorduk tarlalarına... O ayakkabılar ki; Avrupai, rengi gül kurusu ve fiyonklu... Ahh neredeyse unutuyordum, tabii ki fiyonkları hasır şapkamızla uyumlu!
Başkalarından öğreniyorduk; gerçi ben genelde tanımazdan gelmeye çalışıyorum o başkalarını...Eh işte o da elimden geldiği, yüreğim yettiği ve aklım kestiğince! Neyse...İşte o başkaları var ya onlardan öğreniyorduk; taviz vermeden nesilden nesle katmerlenen aktarıma sahip giriş, gelişme ve sonuçtan oluşan aşkların bazı şekilci yaşanış biçimlerini...
Onlardan öğreniyorduk eğrisiyle doğrusuyla, sahte bir maske ile aşkın adab-ı muaşerete sırtını dayayan adımlarını. Sonra sevmenin ne anlama geldiğini, dillerde sakız olan uygulamalarıyla birlikte zaman ve mekanlarını... O kadar ki onlar öğretti bize, nasıl aşık olacağımızı ve onu nerede görürsek görelim, giydirilen kimliği ile şıp diye tanıyacağımızı...Kesinlikle abartmıyorum, onlar öğretti; boyunu, posunu, endamını, kıstaslarını, süre ve anlamını... En son, onlar belirledi katıksız olan, kimilerince bitimsiz sancısını...
Değil mi! Uyum sağlamakta hiçte zorlanmadık, sıkı sıkıya tutunduk, çok sevdik, kalp resimleriyle çiçeklerle bezedik bu esaret üzere birbirimizi sürüklediğimiz aşk zindanlarını...
Sonra fethettiğimizi anladığımız andan itibaren başlıyordu eziyet etmeler, yok saymalar, görmezden gelmeler... Ve başlıyorduk bunlar eşliğinde sevgiyi tüketmeye... Artık tam vaktiydi, iyi beceriyorduk yorgunu yokuşa vurmayı, kalbini çekiştire çekiştire ya da kanını kalbinde dondurarak aşkı öldürmeyi.
Bak farkettiysen erkek tarafına tek söz etmedim sevgili Aşk... Sonuçta akılları fikirleri yerinde, onların da bu satırlardan almaları gereken bir şeyler varsaaa! Kaldı ki, cinsiyet gözetmeksizin mutlak surette herkesin, zaman zaman silkelenip kendine gelmeye ihtiyacı vardır ya da hiç olmazsa bu yazdıklarım, belki içimize dönüp şöyle uzaktan da olsa bakmamızı sağlar diye düşünüyorum.
Gerçi keşke bir tarafın anlamasıyla bitseydi her şey, çözülseydi düğüm.
Ahh sevgili Aşk bilsen, Sezen Aksu'nun şarkı sözlerinde söylediği gibi; öyle bir çağ yangını ki bizi çepeçevre saran bu zamane aşkları, o çağ yangınını söndürmeyi geçtim, kontrol altına almaya bile gücümüz yetmiyor ne yazık ki...Aşkta da yaşatım değil tüketim toplumu olduk vesselam!
Düşünüyorum da; sonra boş ver diyorum kendi kendime, ''düşünmek yalnızca baş ağrısı''.
Dizeler hediyemdir ey AŞK,
Sen yine de sonsuzluğa gülümse...
Çok oldu fırlattım topukluları,
sonra hasır şapkamı Kırdım kalbimdeki paslı kilidi Bitirdim esareti bulaştırmayı
Sevilesi bu yalın ayak haller Yıkılsın, yıkalım Olmadı çiçekler ekip kutsayalım
Sonra şafağı attırır azat ederiz zindanları
Sormadın ki söylesem Bırakmadım tarlalarda ekinlerle konuşmayı Issız zamanlar Yakalanmasın ateş böcekleri Onlar ki sevdalı fener alayı
Zaman var Sevilesi geceler Sessizlik, ay ışığı ve salkım saçak bir rüzgar Kırağı çalar, az daha sokul Sabaha karşı giz! hop fay hattı
Güneş dağları aştı madem Şahlansın atlar Yarıldı alaca karanlık
Yok artık
Kimsenin elinde değil aşkın kırbacı...
Türlü türlüsün; çocuğundan çiçeğine, ağacından böceğine...Çok zorlanıyor olsam da, insanlara bile...İyi ki! Ve tam solacakken yetişen, yaşamı andıran, hatırladığım can suyumsun... Hala yaşatıyorum yüreğimde...
Çok yaşa AŞK.
10/03/2020
20:20
Comments